İnsanlığın yapay zeka ve Metaverse aracılığıyla dijitalleşmeye yönelmesi kaçınılmaz bir sondu. Peki söz konusu olan bu merkezi olmayan sistem, daha iyi bir dünya oluşturmamızı mı sağlayacak yoksa dünyamızı distopik bir kabusa mı götürecek?
Bu nihai değişimin başlamasına daha uzun bir süreç var mı yoksa bu süreç zaten başladı mı?
İkinci soruya değinecek olursak, evet, süreç için zaten bir temel atılmış durumda. Akıllı telefonlardan, sosyal medyadan, dijital cihazlardan ve dijital veri odaklı şirketlerden gelen sensörler, insanlık için bir evreni ve yeni düşünce biçimlerini oluşturuyor. Bahsi geçen bu teknolojiler ve sözde Dördüncü Sanayi Devrimi veya 4IR’nin başlangıcı ve AI güdümlü toplum, son 50 yılda fazlasıyla değişim yaşadı. Bahsi geçen bu değişim oldukça büyük hatta insanlık tarihinde değişimleri göz önüne aldığımızda toplamından daha fazla ve global bir değişim olduğundan bahsedilebilir. Ve bu durum mevcut süreç için sadece bir başlangıç niteliğini taşıyor!
1974 yılında filozof Robert Nozick tarafından ortaya atılan bir hayal yahut düşünce bizi mevcut konumumuza getirmiş olabilir. Nozick, hayal edilebilecek her zevki ve deneyimi sağlayabilen varsayımsal bir makine düşündü. Asıl soru ise bu fikri düşünmesinin ardından geldi. Nozick, seçme şansı olsaydı, makineyi gerçekliğe tercih edip etmeyeceği sorusuna odaklandı. Nozick kritik soruya, simüle edilenin yapay, hiç bitmeyen yüksekliğini deneyimlemektense, yaşadığımız fiziksel dünyanın iniş çıkışlarını deneyimlemenin daha iyi ve doğru olacağını varsaydı. Bu varsayımının ardından ise, birçok kişinin de muhtemelen makineyi tercih etmeyeceğini düşündü.
Nozick her ne kadar bu sonuca varmış olsa da, 50 yıl kadar uzun bir sürede çok şey değişti. 1990 yılına gelindiğinde Tim Berners-Lee’nin World Wide Web’i ilk kez kavramsallaştırmasından bir yıl sonra, Steve Jobs kişisel bilgisayarı ünlü bir şekilde ” zihin için bisiklet ” olarak adlandırdı ve yapay yarışların başlamasına ön ayak oldu.
Hikayeler İnsan Hayatına Yeniden Kodlanacak
Nozick’in zamanında yapmış olduğu seçimi günümüzde, fiziksel sonlu ve yapay zeka tarafından desteklenen sanal dünya ile dijital sonsuz arasında bir seçim yapma imkanı sunulsaydı, şimdi birçok kişi hangisini tercih ederdi? Cevap, günümüzde zaten seçmiş olduğumuz düzende gözükmektedir. Artık hepimiz, “gerçek” fiziksel dünyadaki deneyimlerden tamamen ayırt edilemeyen çoklu deneyimler ve duygularla birbirimizin beyinlerini ve bedenlerini etkileşime sokan ve onları harekete geçiren, devam eden büyük sanal sosyal deneyde dijital sihirbazlar, bilim adamları ve özneleriz. Bu durum, Facebook, TikTok, YouTube, kriptoyu güçlendiren NFT’ler, Fortnite, Second Life, Decentraland ve sayısız diğer çevrimiçi ve sosyal medya platformunda gerçekleşiyor ve bu süreç her gün büyüyerek ilerlemeye devam ediyor. Metaverse gerçeklik bakımından artırılmış rüya biçimini ve zaten birçok sorunla çalkalanan bu dünyadan bir kaçış biletini temsil ediyor. Elimizdeki teknolojini çok hızlı bir gelişme göstermesi de, insanlığı dijitalleşmeye iten en büyük unsurlardan biri.
Metaverse platformları, teknolojinin son 50 yılının zirvesini temsil ederken, aynı zamanda insanlığı yeni ve daha büyük hikayelere ve tamamen benzersiz düşünme ve hayal kurma yollarına yönlendirecek. Bu, sosyal-ekonomik merkezileştirilmiş ve merkezi olmayan 4IR, Web3, Society 5.0 dünya tarihinde yeni bir sayfa açarak etkileşimin iletişimin yeni yollarını açacak.
Hikayeler, birkaç bin yıl boyunca insanlık tarihinde çok önemli bir yere sahip olmuştur. Tarihin başlangıcından beri hikayeler ve olaylar bize konuşmayı, okumayı, yazmayı, medeni kanunları özümsemeyi, Magna Cartas yaratmayı ve kimliklerimizi oluşturmayı öğretti. Onlar aracılığıyla dil ve psikoloji, aidiyet, sahiplenme ve doğru ve yanlış duygusu hakkında birçok bilgi edinebildik. Kısacası geçmişten bugüne gelen hikayelerimiz hayatlarımızın ve topluluklarımızın kimliğini oluşturması noktasında sahip olduğumuz en büyük temel taşlarıdır. Homeros’un ya da Milton’ın dizeleri ya da insanlığın şu güne kadar yapmış olduğu büyük buluşlar gibi Metaverse de günümüzün uygarlığının ilerleyişini şekillendirmekte büyük önem taşıyacaktır.
Nasıl ki Metaverse’de “gerçek dünya”nın çeşitli yönlerinden şehirlerin dijital ikizlerine kadar birçok şeyi aktarmaya başlamışsak, Metaverse’de yaşanan deneyimlerde gerçek ile sanal arasında önemli bir köprü görevi görecektir. Bununla birlikte, Metaverse ayrıca gerçek dünyadan sahip olduğumuz anlatıları yeniden şekillendirmek için bize yeni bir şans veriyor. Çeşitli olasılıkları artırıyor ve internetin öne sürülen olumsuz yanlarını düzeltmeye çalışıyor.
Metaverse Ütopya Mı Yoksa Distopya Mı Olacak?
Metaverse devrimine öncülük edenler, fiziksel ve sanal deneyimler arasında ilk kez köprü kuranlar ve şüphesiz bu gelişmeleri sürdürecek olan isimlerdir. Metaverse’te yapılan yeni şehirler ve yeni mülkler, seyahat, sanat ve genel deneyimlere kadar, gerçekleştirilen tüm gelişmeler toplumu genişletmeye ve güçlendirmeye yöneliktir. Uygulanmaya dökülen bu Web3, AI, blockchain ve diğer merkezi olmayan teknolojiler, bu platformların arkasındaki insanlar üzerinde bir kontrol sağlayacak ve bu temel oluşturulurken benzer hataların yapılmamasını için çalışmalar yürütecektir.
Son 20 yılda geliştirilen dijital, sosyal ve oyun platformlarında benzersiz anlar yaratan çeşitli etkileşimli deneyimler aracılığıyla Metaverse’e bir süre önce geçiş yapmaya başladık. Bu platformların, verilerinin toplanması ve faaliyetlerinin kaydedilmesi yoluyla bireyi metalaştırdığı, metalaştırma yoluyla kişilerin Metaverse dünyasında da bireyselleştirildiği görülmektedir. Bireyselleştirmenin eğlenceli yönlerinin yanı sıra olumsuz birtakım yönleri de bulunmaktadır. Kişilerin istismara uğramaması ve benzeri tipte olumsuz sorunların çözüme kavuşması için, yapay zeka dijital etiği oluşturmalı ve gerçeklik algımızı artırmanın doğasında var olan risklerin önü kapatılmalıdır.
Bu tip olumsuz nedenleri ortadan kaldırmak ve insanlığı korumak için AI platformları olan Metaverse’ü bir distopik hapishane yerine en iyi şekilde inşa etmemiz gerektiğinin bilincinde olmamız gerekir. Doğru kararların alınması ve olumsuzlukların ortadan kalkması ile Metaverse ütopik bir evrenin anahtarına dönüşebilir.